Yıllar sonra geleyim bakayım dedim de. Artık hedef kitle dağılmış, twitter, instagram, tiktok. Oysa bizim zamanımızda böyle değildi. Sözlük Ankara gibiydi. Ne alaka diyeceksiniz, herkes istanbulda öğrenci ortamının çok iyi olduğunu zanneder onlarca üniversite, kalabalık bir şehir ama işin aslı bu kadar imkan kaynaşmayı zorlaştırır. Ama Eskişehir, Ankara öyle mi? Pompaya doyulacak şehirlerden. işte bizler burası Ankara iken burdaydık şimdi olmuş güngören, bağcılar.

son sahiplik süresi:
yıl/km:
kaçıncı sahibi:
boya/değişen:
tramer:
rutin bakımlar:yağ/filtre vb.
daha ağır bakım: triger/devirdaim/balata/akü/süspansiyon
lastik durumu: %?
+ ( yedek lastik var mı?)
yedek anahtar:
Ekstralar:
sigortacıdan sorgu: açık tramer dosyası var mı?

Muhalefet şiddet ve gerilimin iktidara yaradığını çok iyi biliyor. Su alan bir geminin batışını hızlandırmak olası aksi bir tepkiye neden olabilir diye çekiniyor.
Çünkü kaptan ve tayfası “gemi neden su alıyor?”diye sorgulayan herkesi gemiyi batırmaya çalışmakla suçlamış, cezalandırmışlar. Aralarındaki suçları örtmek için masumları korsan ilan etmişler. Gemidekiler, biliyor ki ne yapsalar suçlu ilan edilecekler. Evet artık herkes biliyor, bu geminin kumandası değişecek.

Ama bir soru var ki şuan kimsenin aklında değil. Öyle çektiler ki sonrası yok kimse için.
Bu ruhu incinmiş, aidiyeti zedelenmiş yolcularla dolu gemide yeni kaptan rotayı insanca yaşama kırmak istemezse karşı çıkabilecekler mi? Belkide sadece hayallerinde mutlu limanlar görüp göçecekler bu dünyadan...

Motorize ablamızdır. Öyle kırk yılda birini bulmuş bir kız kondom sormaz. Bir kız sizden kondom istiyorsa kullanmanızı tavsiye ederim. Hgs geçişi gibi olmuştur.

zamanında ne kasmışım. Şimdi mesajlara baktım da 6bin sayfa mesaj. Bu çabayı yabancı dile gösterseydim, kazanımlarımın üç katını elde ederdim. Siz siz olun fiyat/fayda endeksini gözönünde bulundurun. He yerli malı yurdun malı tabi orası ayrı.

Hep aynı mı olacak, zorluklar çokça mutlu anlar geçmişin fotoğraflarında, gerçekten yaşandı mı tereddüt edecek kadar kısa.
estetik olmak ya da fazlası olmak çabası olmadan olmaz mı bir ömür?
çıkılamaz mı, yok mu döngüsüz bir hayat?
sevdiğini alamadılar, rol içindeler, hayallerdeler, sıkıntılar, siyasiler, ölenler, çöpü karıştıranlar, açlığına aldırış edilmeyenler.
Böyle mi gelip geçeceğiz bu dünyadan
neye çaba göstersem, neyi başarsam anlamlı olur ki?

Üstelik bazı başarılar sırf kötülükle belki kıskançlık ile ediliyorken.
boşlukta süzülmek istiyorum sadece mutlu olmak değil. Gülümsemenin
bitişiyle dudaklarımın eski haline gelmesi olmasın mesela. Olur mu hiç bırakır mı yakamı gerçek denilenler birler sıfırlar, cennetler cehennemler, acılara rağmen umarsızca lüks hayatlar.
Bilsem çıkar mıydım bu ringe?
Hep bir sağdan yiyoruz, bir soldan.

neden çiftlikbank hiç sordunuz mu? aranızdan kimse bunu göremedi. istesem botanikbank yapardım ama bana yıllarca tosun dediniz, işte şimdi geceler boyunca uykusuz kaldığım, günlerce düşündüğüm projem ile kimin tosun kimin inek kimin eşek olduğunu anladınız mı? ayrıca süt soğuk içilen bir içecektir.

çiftlik bank mehmet aydın

istanbuldan sonra hiçbir alternatif bulamadığım 1 haftada bitirdiğim şehir. ne bok yiyerek zaman geçecek hiç bilmiyorum.

Come on shit.

oldum olası her sol eylemde halay çekildiğini görürüm. bana göre ilkel olan bu dansın bir görüşle yanyana gelmesi hep midemi bulandırmıştır. aynen bu ilkellikte bir de sağ görüşlü "anadolu çomarı" olarak adlandırılan iğrenç tipli o kadar çok insanla aynı ülkede yaşıyorum ki; bundandır az konuşup, çok susuyorum.
küfür içerir. bu günün en çok izlenilen videoları- türkiyede sıradan bir gün.

http://alkislarlayasiyoru...videolari-02012016/288458

http://alkislarlayasiyoru...videolari-02012016/287724

http://alkislarlayasiyoru...videolari-02012016/288544

http://alkislarlayasiyoru...videolari-02012016/288431

Ben bakarım ve aklımdan işerim.

"Sonra arkadaşlar o cüceleri orda bi dövmüşler"
Eraamusta dayak yiyen cüce falan yok. Uyan mk hep aynı hikaye, Tek bir cüce var o da hugo
Turuncu pantolonlu iyilik timsali tolga abi vardı o da kayboldu. Hugo nun amına koyan çocuklar ortalıkla.
Ne biçim memleket lan bu
Her türlü bohemi, fahişeliği anlatan teoman evlenirken, eğlenceli pavyon şarkıcısı ankaralı namık intihar ediyor.
Sikerim bana yaramayan mahallenin papazını, sikeyim sokaktaki çocuğu düşünmeyen çocuk doktorunu. 4 lastik alıp yolda kaldığında, yol yardım seni kurtarıyor diye, her türlü götü kurtarır mısın peki?
Gerçek, kitaptakine benzemez. bin tane havalı tip trade der, marketing der, ama pazarlamanın kitabını ekrem incel yapıyor yavrum. Sizde kiloagram beyin var lan özenti piçler.
Kaç kilosu kaç para,
Six packli ingizlizler siksin sizi.
Kan kokan londra sokAklarında bir dönem araplarla birlite dedelerinizi siktikleri gibi.
Öle deme erkek de sever onlar ama sizin gibi yoktuktan değil. iftardan sonra sevişelim diyor mübarek gay amca, ramazan ya bir de, show tv de ladyboy bülent abla kaside okuyorken.

Hepimiz mürit olmuşuz skip it.
Ama daha beterleri var be
Gel de kederlenme her denilene inanan müritlerinin ağzına yüzüne salar 5 harflilerini şeyhleri. Dolu dolu olur da konuşamazlar hiçbiri.

görsel

Tam 5 yıldır istanbuldaydım. Ev fiyatları olmuş anasının gözü gibi, hesap ettim, düşündüm. Benim gibi geliri sabit bi adam için bu şehir fazla deyip topladım bavulumu döndüm yine memleketime. Gitmeden bir kaç gün öncesinde de arkadaşlara haber ettim son bi kez görüşelim diye. Çoğu da evli, ancak işte çocuklar uyudu diyene kadar çıkabildiler geldiklerinde saat oldu 11-12 nerdeyse. Neyse bir çay bahçesinde oturduk. Gençten bi kız bize bakıyor. Dedim sen bizi tanıyor musun? Evet falan dedi. Sonra ordan burdan derken arkadaşın kardeşi falan çıktı. Şimdi oturduk ama mekanda var sadece iki masa oturan gerisi boş. Arada gelip isteğiniz var mj diyor, bizimkiler hiç birşey istemiyor. Hoş isteseler de onun cebine giren birşey yok. Diğer masada da bir aile var onlar da bizden mi güç buluyor bilmiyorum. Onlar da kalkmıyor. Bu çıkmaz içinde saat 2 yi buldu. Çalışan kızlar için ne acı bir durum, sırf birileri boş boş çene çalıyor diye gecenin 2 sine kadar ayakta öyle beklediler. Benim son günün olmasa asla oturtmazdım, ama millete kalkın da diyemiyorum. Zaten ormanlık alan bi yerdi, o kızların gece saati eve nasıl gideceklerini düşünürken millete de öyle yarım cevaplar yetiştiriyordum. Bi kaç kez başka bi yere gidelim dedim ama bu saatte otur oturduğun yerde dediler. Velhasıl, kızlar 5 çay için gece ikiye kadar beklediler. Tam çıktık. Bi kaç arkadaşı evine bıraktım. Artık sahur zamanıydı, dedim olm git şu kızı al, zaten sahur vakti, oruç tutmasa dahi bahaneyle yemek yersiniz. Sonra evine bırak sağ salim gönül rahatlığıyla evine gider. Gecenin o saatinde seni evine bırakayım diyen birime kimse güvenmez dedim. Bu da yanlış anlaşılır. O da öyle kaldı. Adeletine sokayım dünya deyip bi sigara yaktım. Öyle kalakaldım. Kimbilir kimler nerelerde modern köleler olarak ne çileler çekiyor. Şükredin diyeceğim. Ama şükretmek de bencilce. Sanki çok şükür benim başıma gelmedi dermiş gibi. Sanki insanlar başlarına gelecek belaları diğerleri kendileri üzerine almış olduğu için acıyıp, yardım ediyorlar onlara. Velhasıl hayat insanların birbirini sikmesi üzerine kurulmuş. Ben ne yapabilirim ki, iyi insan olmak manasız sanki..

ak parti nasıl doğdu-6
cemaat: ben de varım !
ilkesel olarak her ne kadar nurcuların düstürlarına uymasalar da bazı düsturlarını şiar edinen cemaat, yaşamı boyunca son ana kadar hiçbir zaman parti kurmamıştı. fakat akp dönemindeki birliktelik büyük bir gelişim göstermelerini sağlamıştı.
30 yıllık bir sürede oluşan, yüzlerce ülkeyi kapsayan bir portföy sayesinde ((tuskon ) işadamları tek çatı altında toplandı, emniyetteki istihbaratlar iştişarelerle kaydediliyor kullanılıyor, iktidara da gücünü iyice hissettiriyor, bakanlar (içişleri) ve milletvekilleri kontenjanı belirlenebiliyordu. cemaatin lideri hakkında yazılan kitaplar basılmadan toplatılıyor, ülkenin (bir kısmı karanlık) askeri tayfası izaya getiriliyordu. yardım dernekleri, avukatlar öğretmenler, doktorlar... kendileri bile bu büyülü güce hayran olmuşlardı, artık onlar da vardı.

https://www.youtube.com/w...KwiGMvw&feature=share

ak parti nasıl doğdu-5
Amerika'yı kim daha çok seviyor?
Erdoğan'ı çocukluğu, gençliği, siyasi hayatı boyunca tanıyan bir çok kişi tarafından dillendirilen birşey vardı ki; Erdoğan kinci biriydi. halktan görünürken halkın sevgisi kazanıyordu ama çıkan homurtulara ise asla tahammülü yoktu. tüm siyasi hayatı boyunca kendisinden olan ve olmayan diye insanları ayırıyor. gücü elde ettiği ölçüde ise eleştirilen kitleleri seslerini kesmek istiyordu. bu bazen parti il başkanlıklarının gönderdikleri raporlarla, bazen yakın işadamlarıyla, bazen de devletin yasal organlarıyla (vergi cezaları) mümkün oluyordu.
tam da bu eğilim geçmişte chp başkanın da (deniz baykal) istediği gibi iki kutuplu bir ülke oluşturmuştu. tüm sol grup ve partiler silinmiş chp tek başına ana muhalefetti.

https://www.youtube.com/w...VQncL4I&feature=share

ak parti nasıl doğdu-4
1970 lerden bu yana ülkenin en zor zamanlarında her türlü ortama adapte olmak zorunda kalmış, eğilip bükülmekten omurgasını kaybetmiş cemaat, ak parti döneminde edindiği tüm birikimleri bu ortaklığa sundu. bir yandan coca-cola'nın verdiği paralarla okuma salonları açılıyor, burada görev yapan öğretmenlere devletin bütçesinden ek dersler veriliyor. neredeyse devletin tüm erklerinde, herşey kazan-kazan ilişkisi içinde sürüyordu. pkk'nın 90'lı yıllardaki etkinliği ülkenin askeri gücünü hala güçlü konumda olmasını sağlamış, emniyet teşkilatı ise; çete liderleri, garip ilişkiler yumağı, rüşvet sarmalı içerisinde hakir bir görünümdeydi. cemaat refleks göstererek hor görülen bu alana stratejik yığılmalar gerçekleştiriyordu.

https://www.youtube.com/w...CzAuM2M&feature=share

ak parti nasıl doğdu-3
amerika'nın güdümünde, islami kuralların ılımanlaştırılması ile şirketlere yeni pazarlar kazandırılması, bölgedeki en derin müttefiki israil için güvenilir bir havza oluşturulması gayesiyle ak parti kuruluşu desteklendi. ülkede kendini asıl unsur olarak kabul eden (zamanın ruhunu yitirmiş) çehre bertaraf edilmeye başlandı.
ERDOĞAN'ın başbakan oluşu;
Siirt’in Pervari ilçesi Doğanköyü’nde 706 seçmenin kayıtlı olduğu 17, 18 ve 19 numaralı sandıklarda sandık kurulları usulünce oluşturulmadığı için oy kullanılamadığı gerekçesiyle CHP milletvekili Ekrem Bilek, AKP Milletvekili Mervan Gül ve bağımsız Fadıl Akgündüz’e ait milletvekili tutanaklarını da iptal etti. 3 Kasım’da milletvekili çıkaran partiler ancak tekrar milletvekili çıkarabilir” kararı üzerine, Siirt’te en çok oyu alan DEHAP da dahil olmak üzere diğer partiler seçimlere KATILAMADI !!!
Mart 2003’teki seçimde oyların yüzde 84.8’ini alarak Siirt’te 3 milletvekilliğini de kazandı.

https://www.youtube.com/w...MPoFIcg&feature=share

ak parti nasıl doğdu-2
ülke osmanlıda bu yana yaşanan sanayi devrimini kaçırmanın eksikliklerini yaşıyor, abd nin sepeti olmaktan kurtulamıyordu. ulusal ve milli kavramlarına dem vuran iktidarlar, dünya üzerindeki devlet görünümündeki büyük şikrketlerin (amerika corporation) öfkesini çekmişti. kendi beceriksizlikleri de buna zemin hazırladı.

https://www.dailymotion.c...h-21-02-2011_news?start=1

başbakan asanlar, ülkeyi dış dünyadan uzaklaştıranlar, ülkenin gerçek sahipleri iş başındaydı. 70 yıl boyunca kemalizmi anlatamamış, halka inememişlerdi.

https://www.youtube.com/watch?v=lIif3IuPo7U

yaptığınız seksi birbirinize neden anlatıyorsunuz?